EÜ’de İzmir’in işgali ve kurtuluş süreci konuşuldu

Ege Üniversitesinde;  Atatürk Prensipleri İnkılap Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi, Edebiyat Fakültesi, İzmir Araştırma ve Uygulama Merkezi işbirliğinde “İşgalden Kurtuluşa İzmir” husus başlıklı konferans ile “İzmir’e Doğru” Tarihi Gereç Standı gerçekleştirildi.

Ege Üniversitesinin 70. Yıl Kuruluş Yıl Dönümü aktiflikleri kapsamında gerçekleştirilen “İşgalden Kurtuluşa İzmir” Konferansı, Edebiyat Fakültesi Nuri Alım Konferans Salonunda yapıldı. Moderatörlüğünü Atatürk Unsurları ve İnkılâp Tarihi Kısım Lideri Prof. Dr. Nuri Karakaş’ın yaptığı konferansta konuşmacı olarak Edebiyat Fakültesi Tarih Kısmı Yakınçağ Tarihi Anabilim Dalı Başkanı ve Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Cihan Özgün ve Edebiyat Fakültesi Tarih Kısmı Dr. Öğretim Üyesi Semih Çınar yer aldı.

Konferansa EÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ersan,  Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Ayönü, akademisyenler ve idari çalışanlar katıldı.

Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren Prof. Dr. Nuri Karakaş, “İzmir, Ulusal Çabada değerli bir eşiktir, dönemeçtir, bir mihenk taşıdır. Zira İzmir’in işgali, bilhassa Türk Ulusal Uğraşına iştirakin artmasında değerli bir rol oynamıştır. Batılı devletlerin, Türkleri Anadolu’dan sürmek noktasındaki planlarında İzmir, Yunanlılara verilen bir hisse olarak belirlenmiştir. Yunanlıların İzmir’i işgal etmesi, Anadolu’nun öteki bölgelerinin işgalinden çok farklıdır. Zira Yunanlılar, İzmir’i kendi vatanlarına katmak, ‘Megalo Idea’ maksatlarının değerli bir basamağını gerçekleştirmek için bu kenti işgal ettiler. Bu nedenle İzmir’in işgali ve İzmir’in kurtuluşu, Ulusal Uğraşın sembolik ve kritik aşamalarıdır” dedi.

“İşgalciler sert kayaya çarptı”

İzmir’in işgal yıllarını, 1919 yılında tutulan jandarma tutanakları, telgraf, haberleşme kayıtları, periyoda ilişkin gazete haberleri, resmi arşiv evraklarıyla harmanlayarak iştirakçilere aktaran Prof. Dr. Cihan Özgün “İşgal sırasında millette cihat anlayışı çözülmüş, vatan kavramı zayıflamıştı. Mustafa Kemal Paşa’nın en büyük başarısı ulus şuuruyla konsolide edilmiş bir Türk milleti yaratmaktır. Bir ulus şuuru yaratmıştır. Şayet bu şuur olmasaydı, bir önderin etrafında topyekûn Kuva-yi Ulusala gayretini vermeseydik, Yunanlılar kurdukları mahkemelerde Atatürk ve Ulusal Çaba başkanlarını yargılayacaklardı. Bu işgal, bir Türk soykırımına dönüşebilirdi. Lakin işgalciler adeta sert bir kayaya, büyük bir öndere çarptılar. O önder ki ‘Bir milletin istikbaline sahip olması, yaşamasından daha mühimdir’ diyen Mustafa kemal Atatürk’tür. Bu vesile ile tüm şehitlerimize bir sefer daha rahmet diliyorum” diye konuştu.

Dr. Öğretim Üyesi Semih Çınar ise yaptığı sunumda Sakarya Meydan Muharebesinden İzmir’in kurtuluşuna kadar geçen süreci fotoğraflarla iştirakçilere aktardı.

Konuşmaların akabinde iştirakçiler fuaye alanında gerçekleştirilen “İzmir’e Doğru” Tarihi Malzeme Standını gezerek burada o periyoda tarih kokan birbirinden pahalı yapıtları incelediler. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı