Dış Kulak Yolu Enfeksiyonları Mevsim Tanımıyor

Genellikle havuz ve denizin daha ağır kullanılmasına bağlı olarak dış kulak yolu enfeksiyonları yaz periyodunda artış gösterse de aslında her devirde ortaya çıkabilecek bir sorun. Kulak, Burun, Boğaz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Meltem Bozacı Kılıçoğlu, bilhassa bağışıklığı düşük olan kişilerde dış kulak yolu enfeksiyonu kulak kemiğine, etraf yumuşak dokulara ve uzunluğuna yayılıp daha yaygın enfeksiyon oluşumuna neden olabileceğine dikkat çekti. Op. Dr. Kılıçoğlu, özellikle enfeksiyonun neden olduğu kaşıntıyı gidermek için pamuklu kulak çubuklarının muhakkak kullanılmaması gerektiğini anlattı. 

Dış kulak yolu enfeksiyonları bilhassa neden olduğu kaşıntı ve ağrıyla hem çocuk hem de yetişkinlerin hayat kalitesini etkiyen değerli bir sorun. Üstelik kaşıntıyı gidermek için yaygın olarak kullanılan kulak pamuğu ya da tırnakların enfeksiyonun ilerlemesine neden olabileceğine işaret eden, Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Kulak, Burun, Boğaz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Meltem Bozacı Kılıçoğlu, “Dış kulak yolu enfeksiyonları bilinen bilakis yalnızca yaz aylarında görülen bir sorun değildir. Her mevsimde ve her yaşta ortaya çıkar. Bilhassa riskli kümede yer alan ve daha evvel bu enfeksiyonu geçiren bireyler gerekli tedbirleri almalı” diye konuştu. 

“HER YAŞTA ORTAYA ÇIKABİLİYOR”

Opr. Dr. Kılıçoğlu, bu sorunun her yaşta ortaya çıkabildiğini hatırlatarak şu bilgileri verdi: “Dış kulak yolu iltihabı, kulak kanalında çoklukla bakterilerin neden olduğu akut bir enfeksiyondur. Dış kulak yolundaki cildin ödemlenip hastanın kulakta kaşıntı, ağrı ve dolgunluk şikayetiyle gelebilir. Çoklukla bakterilerden ‘Pseudomonas aeruginosa’ ya bağlı olarak dış kulak yolu enfeksiyonu görülebilir. Sorun her yaşta ortaya çıktığı için tüm toplumu ilgilendiren bir durum.”

İŞİTME KAYBI ÜZERE ÖNEMLİ KULAK PROBLEMLERİNE NEDEN OLABİLİR!

Dış kulak yolu enfeksiyonlarının her yaşta ortaya çıkan bir sorun olduğunun altını çizen Op. Dr. Kılıçoğlu, sorunun neden bu derece değerli olduğunu şöyle açıkladı: 

“Enfeksiyonun devam etmesi ve ilerlemesi durumunda kulakta ağır ağrı neden olabilir. Bu ağrı bilhassa çiğneme ya da başı hareket ettirme sırasında artar. Beraberinde şişlik ya da tıkanma üzere durumlar yaşanırsa hastada süreksiz işitme kaybı ya da daha önemli kulak sıkıntılarına neden olabilir. Sorunun bir başka kıymetli yanı da tekrar edebilir olması. Bilhassa enfeksiyon için risk faktörleri olan nem ve suya maruziyet devam ediyorsa ya da hijyen şartları sağlanamıyorsa tekrar etme riski var. Bu nedenle vaktinde takip ve tedavi gerektirir.”

“SADECE YAZ AYLARININ SORUNU DEĞİLDİR”

Dış kulak yolu enfeksiyonlarının yalnızca yaz aylarında ortaya çıktığına dair yaygın ve yanlış bir bilgi olduğunu söyleyen Opr. Dr. Kılıçoğlu, “Dış kulak yolu olağanda ph ı asidiktir lakin kulağa fazla su kaçması ortamın daha nemli hale gelmesiyle bir arada bazik (alkali) ph a yanlışsız kayar. Bu durumda enfeksiyonlara yatkınlık oluşturur. Hastanın deniz yahut havuza girdiğinde bu bakteriyel yahut mantar etkeniyle karşılaşınca hastada şikayetler daha sık görülmeye başlar. Dolayısıyla su sporları ve yüzme sonrasında dış kulak yolu olağandan daha nemli olacağı için enfeksiyonun gelişimine yer hazırlayan faktörlerden ortasındadır. Bu nedenle yoğunluk yaz devri olmakla birlikte her mevsim yaşanabileceği unutulmamalı.”

KULUK PAMUĞU KULLANIMI RİSKİ ARTIRIYOR

Sıklıkla yüzücü kulağı olarak bilinse de dış kulak kanalında salgı yapan bezlerin esirgeyici yağ katmanının ortadan kalkmasının da kıymetli sebeplerden biri olduğunu anlatan Op. Dr. Kılıçoğlu, “Yüksek nemli ve sıcak ortamlarda dış kulak yolu cildi ve kulak salgısının esirgeyici bariyer özelliği ortadan kalktığı için risk artıyor. Sıklıkla kaşıntı ile başlıyor. Rahatlama maksadıyla kulak içine sokulan kulak pamuğu yahut tırnak ile ciltte zedelenme meydana geliyor. Böylelikle ciltte bakterilerin üremesi için daha rahat bir ortam oluşur.”

DAHA EVVEL GEÇİRENLERDE RİSK DAHA FAZLA

Özellikle daha evvelce dış kulak yolu enfeksiyonu geçirmiş bireylerin bu hususta risk altında olduğunu söyleyen Op. Dr. Kılıçoğlu, ayrıca bağışıklığı düşük şahıslara de dikkat çekerek şunları anlattı: “Şikayetler bilhassa yüzme yahut duş sonrası tekrarlayabilir. Bağışıklık sistemi zayıf olan şahıslarda enfeksiyon riski daha fazla olduğu için, bilhassa şeker hastalığı olanlar, kemoterapi yahut radyoterapi alanlar, HIV + hastalarda inatçı bir dış kulak yolu enfeksiyon hikayesi varsa kesinlikle bir KBB uzmanına muayene olmalıdır. Zira bu hastalarda dış kulak yolu enfeksiyonu kulak kemiğine, etraf yumuşak dokulara ve uzunluğuna yayılıp daha yaygın enfeksiyon oluşumuna neden olabilir.”

EGZAMAYLA KARIŞTIRILABİLİYOR!

Kulakta ağrı ve bilhassa kaşıntı nedeniyle enfeksiyonun Perikondrit denilen kıkırdak enfeksiyonu, kimi egzama gibisi cilt hastalıklarıyla ve kronik orta kulak enfeksiyonları ile da karıştırılabildiğine işaret eden Op. Dr. Kılıçoğlu, doğru tanı ve vaktinde tedavinin kıymetini şöyle anlattı: “Tedavi edilmemiş bir dış kulak yolu enfeksiyonu sonucunda artmış kulakta ağrı, dış kulak yolunda şişme ve kulakta akıntı görülebilir. Bu enfeksiyon vakitle tedavi edilmezse yumuşak dokulara, yüze ve boyna yayılabilir. Bilhassa bağışıklık sistemi baskılanan hastalarda yüzeyel enfeksiyon olarak başlayan hastalık bu bölgede olan ağır lenf sistemi drenajı nedeniyle baş boyun bölgelerine yayılmasına taban hazırlamaktadır. “

TEDAVİDE DÖRT TEMEL PRENSİBİ VAR

“Dış kulak yolu enfeksiyonunda tedavinin dört temel prensibi bulunmaktadır. Sık ve titiz temizleme, uygun antibiyotik başlanması, enflamasyon ve ağrının tedavisi, gelecekteki enfeksiyonların gelişimin önlemek için verilecek tavsiyelerdir” diyen Op. Dr. Kılıçoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Enfeksiyonu her evresinde hastanın aralıklarla görülüp dış kulak yolu temizliğinin yapılması hastanın kullanacağı kulak damlası kadar tesirli olacaktır. Pürülan akıntı olmadığı evrede alüminyum asetatlu damlalar bakteri ve mantarların üremesini engelleyecektir. Enfeksiyon sıklıkla ‘Pseudomonas aeruginosa’ ya bağlı olduğu için bu etkeni kapsayacak antibiyotikli damla başlanması önerilir. Tedaviye kortizonlu kulak damlaları da eklenebilir. Dış kulak yolu enfeksiyonu tabiatıyla geçmez. Kesinlikle bir KBB tabibi görüp tedaviye başlamalıdır. Her hastanın enfeksiyon basamağında evresi farklı olduğu için diğerinin tedavisinde düzgün gelen teklifleri alıp doktor kontrolünde olmadan damla ve antibiyotik tedavisine başlanmamalıdır.”

KKB Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Meltem Bozacı Kılıçoğlu, enfeksiyondan korunmak için alınması gereken tedbirleri ise şöyle sıraları: “Yüzme sırasında kulağa su kaçmasını engellemek için  vazelinli pamuk kullanılmalı. Bilhassa yüzülen havuz yahut deniz suyunun pak olmasına dikkat edilmeli. Kulak ıslandıktan yumuşak pamuk yahut havluyla yavaşça kurulanmalı. Kulağı kaşımamalı ve kulak pamuğu yahut diğer yabancı cisimleri kulağa sokulmamalı.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı